İŞ DÜNYASINDA MINDFULNESS

Günümüz iş dünyasında zamanla yarışır durumdayız. Daha az sürede daha çok performans göstermemizi gerektiren, fakat dinlenip yenilenebilmek için daha az kişisel zamanımız olan bir dönemdeyiz. Dolayısıyla zaman içinde iş performansımızı olumsuz etkileyen stres kaynaklı dikkat eksikliği, odaklanma güçlüğü gibi sorunlar yaşayabiliyoruz.

Stres, algılanan bir tehdide veya değişime zihinsel ve fiziksel tepki verme durumudur. İş hayatında sürekli bir değişim akışı içindeyiz. Değişim akışına adapte olmaya çalışırken, bir yandan da kısa bir sürede üzerinde çalıştığımız işi yetiştirme çabasındayız. Elimizdeki bitmeden bir diğerinin telaşındayız. Bu hızlı akışta eğer kendimizi tazelemenin bir yolunu bulmazsak sürekli stresli olmamız kaçınılmaz.

Stres, gerçek olaydan çok olayı algılayışımız veya olayla kendimizi ilişkilendirişimizdir. Örneğin; işyerinizde patronunuzla koridorda denk geldiğiniz ve size bakmadı bile. Bu durumda patronun size kızgın olduğunu mu veya patronun kötü bir gün geçirdiğini mi düşünürsünüz? Ne kadar dengeli hissettiğinize bağlı olarak bunu her iki şekilde de yorumlayabilirsiniz.

Peki iş stresi ile olan ilişkimizi nasıl dengeleyebiliriz?

Mindfulness (Farkındalık); yargı filtrelerimiz olmadan (örneğin, iyi – kötü, doğru – yanlış, haklı – haksız) yaşadığımız ana odaklanabilme yeteneğidir. Başka bir deyişle, zihnimizin bizi kontrol etmesine izin vermeden, bizim zihnimizi kontrol altında tutma yeteneğimizi geliştirme sanatıdır.

Günümüz iş dünyasında pek çok sorumluluğumuz var ve aynı anda bir çok iş takip etmemiz gerekiyor. Ancak dikkat dağıtıcı birçok unsurdan dolayı zamanı yönetemeyip kalite, verimlilik ve zaman kaybedebiliyoruz. Çoğu zaman, gelecekteki çok sayıda proje için endişeleniyor veya geçmiş projelere pişman olarak zaman harcıyoruz. Bu, bir göreve veya işyerindeki başka bir kişiye konsantre olmayı zorlaştırır. Yapmamız gereken ise dikkat yönetimini geliştirmek. Mindfulness çalışmaları ile bu mümkün.

Mindfulness çalışmalarının hem Psikoloji hem de Tıp alanında yapılan klinik araştırmalarda şaşırtıcı sonuçları var. Mindfulness günümüzde Pozitif Psikolojinin bir alt dalı olarak yer almakta ve psikoloji, nörobilim, nöropsikoloji bilim dallarıyla ortak araştırmalara konu olmaktadır. Sadece 2013 yılında Mindfulness etkilerini araştıran 500’den fazla akademik makale yayınlanmıştır. Mindfulness meditasyon teknikleri 2007 yılından beri kurumsal yapılarda uygulanmaya başlanmıştır.

Bilimsel araştırmaların bulgularına göre, sekiz haftalık düzenli uygulama sonucu bireylerde bilişsel, fizyolojik, psikolojik/duygusal ve sosyal alanlarda olumlu değişimler gözlemlenmiş. Kısaca özetlemek gerekirse, Mindfullness çalışmaları sayesinde kişilerin olaylara objektif bakabilme, yaratıcı düşünme, hızlı öğrenme ve öğrendiğini akılda tutma, detayları farketme, uzun süre bir konuya odaklanabilme gibi becerilerinde artış, düşünce ve karar almada berraklık, otomatik davranış biçiminden bilinçli davranış biçimine yönelme gibi bilişsel gelişimler ortaya çıkmıştır. Uygulayıcıların ağrılara karşı duyarlılıklarında azalma, enerji ve bedensel güçlerinde artış, kalp sağlığı, kan basıncı ve tansiyon gibi fiziksel semptomlarında değişimler görülmüştür. Ayrıca, Mindfulness uygulamaları ile kişilerin genel yaşam tatmini ve mutluluk algısında artış, stres, kaygı, öfke, endişe gibi olumsuz duygularında azalma, özgüven, öz-yeterlilik, veya olumsuz olaylar karşısında umut ve dayanıklılık gibi psikolojik becerilerde olumlu değişimler bulgulanmış.

Kişilerde güçlenen empati, hoşgörü, duyarlılık ve sevgi gibi bireysel özellikler sayesinde, iş yerlerinde olumlu sosyal ilişkilerin gelişmesine etki etmiş. Hatta, özgüven, özerklik ve esneklik gibi kişisel özelliklerin güçlenmesi sayesinde çalışanlar arasında daha etkin işbirliği ve takım çalışması gözlemlenmiş. Bugün, Google, Intel gibi dünya devi şirketlerde, insan kaynakları girişimiyle başlayan Mindfulness çalışmaları, standart bir uygulama halini almış durumda.

Mindfulness kişinin sadece bulunduğu zamanda, yargılamadan, dikkat etme yeteneğini geliştirerek çalışır. İlk olarak; düşüncelerimizin, duygularımızın, hislerimizin ve davranışlarımızın birbiriyle bağlantılı olduğunu ve stres reaksiyonuna neden olabileceğini anlamak önemli.

Örneğin, trafikte bir anda önümüze bir aracın çıktığı anı gözlemliyelim; “ölebilirdik” DÜŞÜNCEmiz, korku ve kızgınlık DUYGUsu ile kornaya basışımız, ve eşlik eden BEDENSEL REAKSİYON ile kaslarımızın gerilip, terlemesi. Zihin ve beden birbiriyle uyumlu bir şekilde “savaş yada kaç” modundadır. Ve bu nefes ritmimizin hızlanması ile devam eder stres döngüsüne girmiş durumdayızdır.

Farkındalık pratiği ile;, yaşadığımız stres döngülerine kapılmadan kontrol edebilmemiz için düşüncelerimiz, duygularımız, hislerimiz ve davranışlarımızın farkında olmayı öğreniriz.

Ufak bir pratik için şu anda bulunduğunuz yerde oturun, gözlerinizi kapatın ve sadece gözlemleyin. Zihnin meşgul veya sakin olup olmadığını, vücudun gergin veya gevşek olduğunu fark etmeye başlayın. Farklı şeyler düşünmeye başlarsanız dikkatinizi nefesinize verin. Bunu 3 dakika boyunca yapın. Zihin “bu nasıl işe yarayacak” ya da “bu saçma” ya da “daha ​​sonra ne yapmam gerekiyor” ya da “daha ​​önce ne yapıyordum” diye düşünmeye başladığında, bu düşüncelere kapılmadan dikkatinizi nefesinize geri getirin. Sadece gözlemleyin. Pratik yaptıkça odaklanma süreniz artacaktır.

İş hayatında uygulayabileceğiniz birkaç çalışma önerisi

  • İşe gitmek için arabanıza yürürken biraz yavaşlayın. Sakince yürürken bedenizi gözlemleyin. Bedeninizde herhangi bir gerginlik hissediyor musunuz? Sadece gözlemleyin.
  • İşe giderken aracı biraz yavaş sürün ve her trafik ışığında durduğunuzda nefesinizi gözlemleyin.
  • Ofise yürürken her üç adım süresinde bir nefes alın ve diğer 3 adım süresinde nefes verin. Bedeninizi ve nefesinizi gözlemleyin.
  • Masa başında çalışıyorsanız, bilgisayarda e-posta veya güncelleme olup olmadığını kontrol etmeden önce birkaç kere yavaş nefes alıp, daha da yavaş (uzun sürede) nefes verin. Verişinizi ne kadar uzun yapıyorsunuz gözlemleyin. Pratikle artacaktır.
  • İş çıkışı aracınıza yürürken, sabah arabanıza yürüdüğünüz gibi pratik yapın.
  • İşten eve döndüğünüzde aracınızdan inmeden birkaç dakikanızı nefes çalışmasına ayırın. Vücudunuzun gergin olup olmadığını gözlemleyin ve eğer öyleyse, farkında olarak bu kasların nefesiniz eşliğinde yumuşamasına, zihninizin dinginleşmesine izin verin.

Sevgiyle, anda ve farkında kalın…

Yeşim Mungan

Studio Jade

Metropol İstanbul Atatürk Mahallesi Ertuğrul Gazi sokak C Blok Kat 2 Daire : 65 Ataşehir - İstanbul

Phone: 0216 688 80 30

Mobile: 0546 688 80 30

Web: www.yesimmungan.com